14 Ağustos 2014 Perşembe

George Orwell Response 9

Sinema günümüzde önemli bir sanat dalı.Sinema ile bireyler hızlı düşünüyor ve pratik düşünüyor.Filmin temasına göre kişi karakterle bütünleşme sağlıyor.George Orwell'ın sinemaya aktarılan romanı Sineklerin Tanrısı filmini izlediğimde gerçekten umut doluydum fakat filmde sanırım bugün Pollyana sendromu denilen ruh halinden bireylerin çıkması için okulumuz tarafından George Orwell'ın eserleri bölümümüzün eğitimine uygun olarak bize izletiriliyor.George Orwell'In eserini izleyene kadar daha çok yabancılaşma içerisindeydim fakat bu film ile yabancılaşmamı büyük ölçüde azalttım.Piramidin tepesinde Büyük Birader oturmaktadır.Büyük birader yanılmaz ve herşeye kadirdir.Tüm başarılar,tüm kazanımlar,tümzaferler,tüm bilimsel buluşlar,tüm bilgiler,tüm bilgelikler,tüm mutluluklar ve erdemler doğrudan onun önderliğinden doğar ve ondan esinlenir. İşlevi,bir örgütten çok bireye karşı daha kolay duyulabilecek sevgi,korku ve saygı gibi duyguları kendisine odaklandırmaktır.Bu odaklandırma partililer için psikolojik rahatlama sağlamaktadır çünkü böylece partililer kendilerine örnek alabilecekleri bir modeli karşılarında bulmakta ve böylece atalet içerisindeki bireyler siyasal aktörlerin yardımıyla kendilerini yeniden topluma ve ülkelerine ait hissetmektedir.Bunun yanında bellek silme operasyonu adı verilen olay ise kişiye ait bilgilerin veya çeşitli bilgilerin silinmesi ve kimliksizleştirme operasyonudur.Bu kimliksizleştirme mücadele eden ulusların birbirlerine karşı her zaman uyguladıkları bir yöntemdir.Bellek silme operasyonuna örnek olarak tarihteki savaşlardan sonra işgal edilen ülkelerdeki kütüphanelerin yok edilmesini örnek olarak gösterebiliriz.Kitapta Varlık bakanlığı ile Gerçeklik bakanlığı ortak çalışarak Times Gazetesinde yalan haber yayınlamış ve böylece hırsızlık suçu işlenmiştir. O'Brien ile Martin arasındaki içki muhabbeti... Ars longa, vita brevis – Sanat sonsuz  

Can Sidar Mengüç

George Orwell Response 8

 Kitapta George Orwell kitaba evrensellik katmak için zaman öğesini pek kullanmamış olaylar kısa bir zaman içerisinde geçiyor ve genellikle iç diyaloglar şeklinde ilerliyor.Yazarın Hayvan Çiftliği kitabı  Sovyetleri eleştiriyordu Sovyet Diktasını ve Stalini ve 2.Dünya Savaşı sırasındaki kutuplaşmaları basit bir dille sembolik olarak anlatıyordu. Yazar Hayvan Çiftliği kitabını yazarken şu duyguyu bize çok net olarak aktarıyor Sosyalizm bir tatlı hayal olarak çok güzeldi fakat gördüğünüz gibi anlatmaya bile değmez. Fakat Yazar Hayvan Çiftliği romanını ilk kez sosyalizmi düşünen bir çocuğun gözüyle yazmış fakat en kısa romanının o olması ve sosyalizmin basite indirgenmesi yazarın aslında okurlara verdiği bir mesaj belkide kendi toplumuna bir eleştiri ve hiciv.  O yüzden bugün bizi yöneten açısından gerçek tehlike becerikli, yarı-işsiz, iktidara susamış insanlardan oluşan yeni bir kesimin kopup ortaya çıkması ve kendi saflarında liberalizm ve kuşkuculuğun gelişmesidir.Demek sorun eğitimle ilgilidir.Eğitim ile kişi yeteneklerini kullanarak üretimi sağlar ve üretim ile kişi kendisine saygısını kazanır. Beceriksizlik ise başlı başına ayrı bir sorundur.Aslında uygarlığın temelinde el becerisi vardır.Çünkü üretim ilk olarak el emeğiyle başlamıştır.Sanayileşme ve makineyle üretime geçme sonradan ortaya çıkmıştır.Amaç üretimi hızlandırmak ve beden gücünün kullanılmasını azaltmaktır.Bu şekilde bireyler kendilerine ait boş zamanlarını değerlendirebilecek ve böylece zaman kazanabileceklerdir.Boş zamanlar ise iyi değerlendirildiğinde insanı mutlu eder.Uygarlık boş zamanları değerlendirmek için kişiye pek çok seçenek sunmuştur.Eski zamanlarda ise sözlü edebiyat ürünleri destanlar şarkılar söylenirdi.Anonim türküler halkların folklorik eserleri vardı.Şimdi ise iletişim çağındayız medya araçları Radyo Tv İnternet gibi medya araçlarıyla günlük boş zamanlar değerlendiriliyor.

George Orwell Response 7

 Kitapta çikolata tayını adı verilen ve üzerinde durulan bir kavram var.Yani kapitalist sistemde mutlulukta alınıp satın alınabilen bir kavram fakat Sigmund Freud dahil pek çok psikolog ve psikoloji tarihinde önemli yer edinmiş psikologlar uygarlık ile psikolojik sorunlar arasında bağlantılar kurmuş ve bu konuda teoriler geliştirmiştirlerdir .Aslında modern psikolojinin batı uygarlığı tarafından geliştirilmiş olması bir anlamda Batılı insanların da sistemden kurtulma isteğinin göstergesi olabilir.Pek çok ülke gibi Antidepresanların Batı uygarlığında da yoğun olarak  kullanılması kendi vatandaşlarının da bu sistemden kaçmak isteğinin göstergesidir. Yani modern dünyada çikolata tek başına mutluluğu sağlamada pek etki sahibi değildir. Konumuza dönersek Kitap Londra'nın karanlık dünyasını detaylı olarak anlatmış ve kitapta pek çok suç anlatılıyor. Suçların hepsi ağır suçlar ve fail psikolojisini anlamak açısından detaylı betimlemeler ve anlatım teknikleri kullanılmış.

George Orwell Response 6

Jus primae noctis sözcüğü kapitalizmin aslında maddiyatla ilgili bir şey olduğunun fakat insan ruhuna ve duygularına hiçbir etkisi olmadığı savını olumsuzlayan bir kavram fakat kapitalistlerin kendilerinin bile her zaman kaçtıkları bir kavram sonuç olarak bir bakıma kapitalizmin üretim çarkının bu kadar hızlı ilerlemesindeki en temel mihenk taşı. Kapitalizmin küresel olarak tek amacı ise savaş daha çok savaş.Parti'nin erişmeye çalıştığı ülkü muazzam dehşetengiz ve heybetli bir şeydi,ürkünç makineler ve korku salan silahlardan oluşan bir çelik ve beton dünyası,uygun adım yürüyen hepsi aynı şeyleri düşünen ve aynı sloganları atan durmadan çalışan savaşan,zafer kazanan ,zulmeden bir savaşçılar ve bağnazlar ulusu. Bu tanıma uyan devlet sanırım A.B.D ve kitap yazıldığında 1949 yılı  Amerika o yıllarda da inşaat teknolojisinde bu kadar ileri miydi bilmiyorum fakat şuanda bu tanıma uyuyor.Fakat günümüze kadar etkisi olan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve hukuk insan hakları ihlaline uğranılan ülkelerde de her zaman bir umut kaynağı olmuştur.

George Orwell Response 5

.Şimdi kitaptaki sembolik anlamları açıklamaya çalışacağım. Büyük birader: devletin en başındaki kişiyi en güçlü ve iktidar sahibi olan kişiyi simgeliyor.Winston: Aklıma İngiltere eski başbakanı Churchilli getirdi. Meyhane diyalogları İngiltere'deki alkol tüketiminin fazlalığını hatırlattı. Savaş barıştır Özgürlük Köleliktir Cahillik güçtür sözü aslında aksi kolaylıkla ispatlanabilecek bir söz.Fakat bir slogan olarak oldukça karamsar.Seni seviyorum sözcüğü kitapta çok ender geçen bir sevgi sözcüğü.Flört çok fazla işlenmemiş kitapta konu olarak kısaca anlatılmış. Kitapta güzelim kestane ağacının altında ben seni sattım sen de beni havada onlar yatar orada bizde burada güzelim kestane ağacının altında adlı bir şiir var.Bu şiir bence duygusal olarak çok zayıf ve umutsuz hiçbir bağlılık içermiyor ve güvensizlik ortamının duygulara yansımış hali. Derler ki zaman herşeyi iyi edermiş Zamanla herşey unutulur gidermiş Bir de bana sor,o gözyaşları ve kahkahalar Bugün hala canımı yakar yüreğimi dağlar! Bu şiir yaşanılan acıların zamanla iyileşmeyeceğini insanların aslında acıların üstesinden gelebileceğini anlatıyor. Çünkü insanoğlu çaresiz olmak için yaratılmamıştır.Üstesinden gelinebilecek acılarda vardır.  

George Orwell Response -4

 Özgür düşünce pek çok eğitim kurumunun ve insanın ortak ülküsü ve arzusudur.Özgür düşünce ile yaratıcı düşünce gerçekleştirilir ve edebi eserler oluşturulur.Özgür düşünce ile sanat bilim edebiyat ve spor yapılır.Özgür düşünmek genellikle kişinin dilediğini istediği şekilde yapabilmesiyle karıştırılır fakat disipline edildiğinde kişinin ruhsal anlamda da doyuma ulaşmasını sağlar.Sonuç olarak Özgürlük her bireyin temel arzusu ve isteklerinden birisidir.Proleterler kitapta en büyük umut olarak anlatılmış yani kapitalizme alternatif olarak proleterler gösterilmiş çünkü proleterler güç kaynağıdır.Yani emeklerini harcayarak yeni bir gelecek hatta uygarlık kurabilirler.Güçlü bir uygarlık kurulabilir ve bu uygarlık farklı dil ve insanların bir arada yaşamasıyla oluşturulabilir. Temelde sorun empatinin kurulabilmesi ve olumlu adımların atılabilmesidir.

George Orwell Response 3

Sonuçta üretimde yanlış olan bir şey yoktur.Üretim insanların ihtiyaçlarını karşılamak için vardır fakat üretilenlerin dağıtılmasında ve biriktirilmesinde problem vardır.Yoksul insanlar üretimden yeteri kadar pay alamamaktadır.Sermaye sahipleri ve güç ve iktidar sahipleri gücü ve zenginliği paylaşmak istememekte ve sonuç olarak bu güç ve sermaye daha sonra kendileri için sorunlar yaratmaktadır.Bu sorunla baş edebilmek için toplumlar kendilerini iyileştirecek mekanizmalara ve çözüm yollarına başvurmuş ve başarılı olabildikleri ölçüde mutlu olabilmişlerdir. Kitapta Nefret kavramından da söz edilmektedir.Nefretin boyutları kimi zaman fazladır kimi zaman ise azdır. Fakat bu nefretin azaltılması da mümkündür sevgi haftası gibi.  Bayramlar ve özel günler bu nefretin giderilmesini sağlamaktadır. Düşünce suçu kavramından söz edilmektedir kitapta. Düşünce suçu bilindiği gibi yasalarımıza göre artık suç değildir.Bir zamanlar ülkemizde de düşünce suçu kavramı vardı fakat özgürlüklerin artmasıyla birlikte artık düşünce suçu diye bir kavram yoktur.Düşünmenin engellenmesi aslında o kişinin özgürlüğüne yapılmış çok ağır bir müdahaledir.

George Orwell 1984 Response-2

Bu mücadele kitabın yazıldığı zamanda coğrafi bir mücadele olarak anlatılıyor.Askeri anlamda bir  mücadele söz konusu.Bu ülkelerin milli güvenlik politikalarıyla ilgili.Ve bu politikalara halkın desteği ve bu desteğinin sebepleri anlatılıyor.İngsos kavramından söz ediliyor kitapta.İngsos sanırım toplumun kullandığı ortak dili anlatıyor.İngsos sayesinde bireyler bir birleriyle iletişim kuruyorlar.Birbirleriyle duygusal anlamdada bu şekilde bağlılık kuruyorlar.Eğer İngsos olmasaydı yani dil ve iletişim kurulmasaydı bağlılık kurulamazdı.Fakat İngsos bir kavram olarak söz konusu.Bir anlamda sesin ve sözün gücünden bahsediliyor.Bu ödevi hazırlayarak aslında bir  bakıma bireyler kendi toplumlarıyla da bağlılık kurabilirler.Fakat kapitalist bir topluluğu ve modern dünya ile henüz kapitalistleşmemiş toplumun farklarını görebilmek için bu kitabın sanırım henüz fazla kapitalistleşmemiş yerlerde okunmasında fayda var çünkü sonuçta kapitalizm üretim sonucu üretilenlerin biriktirilmesiyle kendini devam ettirir ve şehirlerde bu şekilde oluşturulur fakat genellikle ilham insanın kafasının dingin olduğu ve sessiz ortamlarda gelir.Yazarın Hindistan doğumlu olması ve sonradan Londra'da yaşamasıda bu kitabı yazmasında çok önemli bir belirleyici neden olmuştur.Psikolojik olarak insanın güçlü olmak istemesiyle kapitalist kurumlar oluşmuştur.Fakat bu zamanla kötülük üreten bir sisteme dönüşmüş ve sistem kendisini sürekli olarak beslediği için yarattığı kötülük önlenemez boyutlara geçmiştede günümüzdede ulaşmıştır.Adaletsizlik ve eşitsizlik temel olarak gözlenen etkilerdendir.İnsanlar psikolojik olarak yıkıma uğramış sürekli olarak mücadele etmek onları güçsüzleştirmiş ve yormuştur.

5 Ağustos 2014 Salı

George Orwell 1984

GEORGE ORWELL 1984 RESPONSE 
George Orwell'ın 1984 kitabında fazla karakter bulunmamaktadır. Karakterler birbirlerine çok bağlıdır. Kitap ağır bir duygu yaratıyor insanda ve gerilim yaratıyor.Fakat ben bu yazıyı birazda kitaptan çıkardığım negatif olumsuz sonuçları olumluya nasıl çevirebileceğimi düşünerek okudum yazarda bir bakıma bu kitabı kapitalizme bir övgü olarak yazmamıştır çünkü . Aslında başka bir kitabı okumak isteyebilirdim fakat iletişim dersi ödevi olması sebebiyle okumam gerekiyordu. Roman'ın konusu sanırım İngiltere'de geçiyor.Fakat İngiliz ideolojisinin dünyaya egemen olması sebebiyle ve kapitalist toplumların dünya tarihsel sürecininde geçirdiği evrelerden bağımsız okunduğunda daha çok karakterlerin ruhsal durumlarını algılamak zorunda kalıyor insan.Karakterler pek sağlıklı değil genellikle kötülük yapmaya meğilliler ve içlerindeki kötülüğü beslemek istiyorlar. Amaçları partilerinin geleceği  ve kendi bireysel yaşamlarını pek fazla önemsemiyorlar. Kitapta kimi zaman Londra barlarının kasvetli ortamı ve o ortamda yaşanan ruhsal durumlar betimleniyor. Kitapta Okyanusya ile Avrasya arasındaki mücadele anlatılıyor. 

George Orwell Response