1. Hareketsiz Hareket
Ettirici Kanıtı
Hiçbir şey, bir ilk hareket ettirici olmadan hareket etmeye başlamaz. Bu bizi tek çıkışın tanrı olduğu bir noktaya sürükler. Bir şey ilk hareketi sağlamış olmalıdır ve biz buna tanrı deriz.
Hiçbir şey, bir ilk hareket ettirici olmadan hareket etmeye başlamaz. Bu bizi tek çıkışın tanrı olduğu bir noktaya sürükler. Bir şey ilk hareketi sağlamış olmalıdır ve biz buna tanrı deriz.
İlk hareket ettirici muhakkak
tanrıdır fakat bunun varlığını kanıtlamak için öncelikle tanrıya inanmamız
gerekir.Çünkü evren hiçbir bir zaman
bireye düzenlilik mesajı vermez insanlar genellikle uzaya gittiklerinde
kaybolacaklarını ve yok olacaklarını bilirler dolayısıyla uzay kendine ait
kanunları olan keşfedilmeyi bekleyen bir yer olarak insanoğlunun aklında her
zaman merak konusu olmuştur.
2. Sebepsiz Sebep Kanıtı
Hiçbir şey kendi kendine sebep olamaz. Her sonucun öncül bir sebebi vardır. Bu durum, bir ilk sebep tarafından sona erdirilmiş olmalıdır ki biz buna tanrı deriz.
Hiçbir şey kendi kendine sebep olamaz. Her sonucun öncül bir sebebi vardır. Bu durum, bir ilk sebep tarafından sona erdirilmiş olmalıdır ki biz buna tanrı deriz.
Doğru bir kanıt değildir çünkü aslında tanım yanlış
yapılmıştır.Aslında ilk sebepte Tanrı tarafından oluşturulmuştur.Çünkü Tanrı
ezeli ve ebedidir.Yani Tanrı'nın iradesi dışında hiçbirşey gerçekleşmemektedir.Fakat
Tanrı'ya yaklaşarak kendi cüzi irademizi oluşturabiliriz.Tanrı bize özgür
irademizi kullanabilmemizi tavsiye etmiş mantığımızı kullanmamızı
söylemiştir.Aslında Tanrı'nın mutlak bir iradesi ve amacı vardır.Müslümanlar
buna inanırlar.Sebepsiz hiçbirşeyin gerçekleşmesi mümkün değildir çünkü eğer
öyle olsaydı insanın anlama dair ruhunda hiçbirşey kalmazdı.Skolastik felsefede
Thomas Aquinas'ın görüşlerini sorgulamak günah olarak kabul
edilmektedir.Katolik mezhebinin inancı böyledir.Fakat bu sorgulamama halide
kendine ait bir ruhsallık içermektedir.Skolastik düşünce kendini mimaride de
ifade etmiştir.
3. Evrensel İspat Kanıtı
Maddesel nesnelerin var olmadığı bir zaman dilimi mutlaka olmuştur; ancak şu an maddesel nesneler bulunduğundan, bunları var eden ve maddesel olmayan bir şey olmalıdır. İşte biz buna tanrı deriz.
Maddesel nesnelerin var olmadığı bir zaman dilimi mutlaka olmuştur; ancak şu an maddesel nesneler bulunduğundan, bunları var eden ve maddesel olmayan bir şey olmalıdır. İşte biz buna tanrı deriz.
Evet kesinlikle doğru bir kanıttır.Nesnelerin var olmadığı
bir zaman dilimi mutlaka var olmuştur.Fakat bu maddeyi nasıl tanımladığımıza
bağlıdır.Evren çok yüksek yoğunluklu enerjiden oluşmuştur. Evrende
galaksiler,samanyolları,gezegenler,yıldızlar,güneşler bulunmaktadır.Hepsinin
yaratıcısı Tanrıdır.Hepsi bir düzen içerisinde hareket etmektedir şuanda pek
ala oluşum aşamasında maddesel nesnelerin var olmadığı bir zaman dilimi olmuş
olabilir.
4. Dereceden İspat Kanıtı
Dünyadaki şeylerin (konuların) farklı farklı olduklarınız biliriz. Mesela iyilik ve güzellik dereceleri farklılık gösterir; ancak bu dereceler yalnızca bir maksimuma göre kıyaslandıktan sonra açıklık kazanır. İnsanlar hem iyi hem de kötü olabilirler, öyleyle maksimum iyilik insanda aranamaz ve aransa da bulunamaz. O halde, kusursuzluk standardını belirlemek için de başka bir maksimum olmalıdır ve biz bu maksimuma tanrı deriz.
Dünyadaki şeylerin (konuların) farklı farklı olduklarınız biliriz. Mesela iyilik ve güzellik dereceleri farklılık gösterir; ancak bu dereceler yalnızca bir maksimuma göre kıyaslandıktan sonra açıklık kazanır. İnsanlar hem iyi hem de kötü olabilirler, öyleyle maksimum iyilik insanda aranamaz ve aransa da bulunamaz. O halde, kusursuzluk standardını belirlemek için de başka bir maksimum olmalıdır ve biz bu maksimuma tanrı deriz.
Doğru bir sözdür.Çünkü
Tanrı bütün kullarından daha merhametlidir.Kullarının merhameti sadece
Tanrı'nın merhametinin bir cüzüdür.Fakat dünyada gerçekten iyi insanlarda
vardır.İnsanların içerisindede kendi aralarında maksimum iyilik sahibi olanlar
vardır.
5.5. Teolojik (Tasarıdan)
İspat Kanıtı
5.
Teolojik (Tasarıdan) İspat Kanıtı
Dünyadaki şeyler, özellikle de yaşayan nesneler, sanki birisi tarafından tasarlanmış gibi görünürler. Tasarlanmamış gibi görünen, bildiğimiz hiçbir şey yoktur. O halde bir tasarımcı olmalıdır ve biz bu tasarımcıya tanrı deriz.
Dünyadaki şeyler, özellikle de yaşayan nesneler, sanki birisi tarafından tasarlanmış gibi görünürler. Tasarlanmamış gibi görünen, bildiğimiz hiçbir şey yoktur. O halde bir tasarımcı olmalıdır ve biz bu tasarımcıya tanrı deriz.
Katıldığım bir kanıt.
Aquinas, Tanrı'nın
tikelleri bilmesini, O'nun, varlıkların nedeni olmasıyla da açıklar:
Etki, nedeni göz önünde
bulundurularak, var olmadan önce de bilinebilir. Söz gelimi, gökbilimci göksel
hareketlerin düzenlerini düşünmek suretiyle, gelecekteki bir güneş tutulmasını
önceden bilir... Tanrı da bütün diğer şeylerin nedeni olan kendisini bilmek
suretiyle diğer şeyleri kendisinin eseri olarak bilir. O halde, hiçbir şey
Tanrı'yı, var olmayan şeyleri bilmekten alıkoyamaz.[27]
Aquinas'ın tamamıyla
doğruluğunu bildiğim bir sözü.Mantıklı ve doğru bir söz.
İnsan ne kadar zeki olursa
olsun, bir ülkenin geleneklerini ve ekonomisini gözlemlemekle fazilet ve
ayıplarıyla bir dinî sistemi içten, sempatik bir yaklaşım ve anlayışla
gözlemlemek arasında derin bir uçurum vardır.
Buda katıldığım bir söz.
Kesinlikle doğru bir söz
çünkü ikisi gerçekten farklıdır fazilet ve ayıplarıyla bir dini sistemi
içten,sempatik yaklaşımla gözlemlemek daha kolaydır çünkü birey bu sorgulama
sırasında içsel bir dönüşüm geçirir ve bu sorgulamanın doğru bir şekilde
gerçekleştirilmesi gerekmektedir.Bireyin bu sorgulamayı hangi aşamalarla
geçirdiği inancını belirleyecektir.Kişinin inandığı doğrular zamanla
değişebilir.Önemli olan kişinin maneviyatının olumlu yönde ilerlemesinin
sağlanmasıdır.Bunu gözlemlemenin kolay olması arzulanır çünkü bireyin kendini
tanıması gerekmektedir.Birey kendi hayallerini umutlarını beklentilerini
isteklerini gözden geçirebilmelidir. Her dinin kurucusu insanlar için olumlu
ilerlemenin sağlanması amacını gütmüştür.İnsanoğlu kutsal bir varlıktır.Her
insan hayallerini gerçekleştirebilmelidir.Mutlu olmalıdır.Dünyada barış içinde
bir arada yaşayabiliriz.İyi insanlar iyiliklerinin karşılığını
görebilmelidir.Yapılan iyilikler hiçbir zaman karşılıksız
bırakılmamalıdır.Yaptığımız iyiliklerin karşılığını görmek insan olarak bizi mutlu
eder.İnsanoğlu iyiliğin ne olduğunu bilebilmelidir.Doğruyu ve yanlışı ayırt
edebilmelidir.Bu doğru ile yanlışı ayırt edebilme duygusu insanın en büyük
mutluluk kaynağıdır aslında.Temelinde vicdan vardır.Vicdanlı insanların içi
rahat olur.Vicdan rahatlığı insanın kendine ve geleceğe güvenle bakmasını
sağlar.Vicdanlı toplumlarda insanlar birbirlerine saygılı davranırlar.Yapılan
hiçbir iyilik ve kötülük dünyada ve ahirette karşılıksız kalmaz.Yaptığımız
iyiliklerin sevabını beklerken kötülükler içinde bağışlama
dilemeliyiz.Birbirimize iyi davranmalıyız.Birbirimizi üzmemeliyiz.
Not: İtalik yazıyla yazdıklarım
kendi görüşlerimdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder